Yıllar yılı dostluk kurduğum tamı tamına 10 yıl geçirdiğim arkadaşlarımla bir iftar yaptım dün. Hepimiz dağılmıştık. Kimimiz orda kimimiz burada kimimiz evli. Aramızda olmayanların bazıları uzaklarda bazılarıyla ise yıllardır tek kelime konuşmamışım. Küslük yok ama dostluk diyebileceğimiz bir şey de kalmamış.
Ne gençliğimizden eser ne de yüzümüzde bir gram heyecan kalmış. Hani herkes kendi arkadaşları için bunu der de biz gerçekten çok sağlam dosttuk. Çocukken var olabilecek her şey mümkündü. Çünkü gelecekte gerçekleşecek olan şeyler henüz gerçekleşmemiş kaçırdığımız trenler henüz kaçmamıştı.
O dönemlerin tatlı esintileri hala beynimin odacıklarında esiyor o günleri hayal meyal hatırlıyorum. Ne zaman hatırlasam yüzümde olan tatlı tebessümün yanında kalbimi sızlatan bir acı hissederim. Güzel hissettiğim şeyler o anıların ne kadar güzel olmasından ziyade kişiliğimi oluşturan yapıtaşları olmasının da etkisi var elbette. Acı olan şey ise asla ama asla geri gelmeyecek olmaları.